Türkçe‘de Kullanılan Almanca Kelimeler
Türkçe; Fransızca, Farsça, İngilizce, Arapça kökenli birçok kelimeyle çeşitliliği artmış bir dil. Peki Türkçe’de Almanca kelimelerin de olduğunu biliyor muydunuz?
Avrupa’da, Türkçe’nin Arapça’yla aynı kökenden geldiği; hatta kullandığımız alfabenin Arap alfabesi olduğu kanısı oldukça yaygın. Esasen Türkçe, Orta ve Kuzey Asya’da filizlenen, dil kökeni olarak Ural-Altay dil grubundan gelmekle olan bir dil. Bu sebeple şaşırtıcı olan bir gerçek de Türkçe’nin Fince ve Macarca dilleriyle aynı dil grubundan geliyor olması. Osmanlı İmparatorluğu’nun getirmiş olduğu çok ulusluluk sebebiyle de Türkçe’de yıllar içerisinde büyük bir evrim gözlenmekte.
Hallo Doyçland!
Almanca ve Türkçe arasındaki etkileşme, 19. yüzyıla dayanıyor. Bunun sebebi ise Türk ordusunun Almanya’yla başlattığı yenileştirme hareketleri. Zamanla, bilim alanındaki ilerlemenin ve iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin de yoğunlaşmasıyla, Türkiye‘de Almanca öğretim yaygınlaşmaya başlıyor. Bu vasıtayla Türkçe’de Almanca kelimeler de artış gösteriyor.
Almanya’dan gelenler
Türkçe’ye Almanca’dan geçen kelime sayısı, yukarda saydığımız dillere nispeten daha az. Buna rağmen bir takım kelimeler günlük hayatımıza derinlemesine girmiş ve muadili olmayan kelimeler. Listeyi okurken, bazı kelimelerin Almanca olduğunu görüp şaşıracağınıza eminiz. Bazı kelimelerin anlamlarıyla ufaktan oynamış, bazılarını da nasıl telafuz ediliyorsa o şekilde bağrımıza basmışız. Bazı kelimeleri ise o derece benimsemişiz ki, büyük ve küçük ünlü uyumuna uydurmak için bir takım sihirli dokunuşlar bile yapmışız. Sizi daha çok bekletmiyor ve listemize, en akıl sır erdiremediğimiz kelimeyle başlıyoruz.
- Vasistas: Bu kelimenin kökeniyle ilgili şehir efsanelerinden öteye gitmek çok mümkün değil. Fakat enteresan bir bilgi paylaşalım: Bu kelimenin Türkçe’ye geçişinin Fransızca’dan olması ihtimali yüksek. Zira bu kelimenin, II. Dünya Savaşı sırasında Alman ve Fransız askerlerinin iletişimleri sırasında çıktığına inanılmakta. Rivayete göre Almanlar’la görüşmek amaçlı gelen Fransız askerlerine kapı açılmadan önce ufak bir pencere açılarak şu soru sorulur: “Kim/ne var orada” yani Almanca’sı was ist das?. Zamanla bu kelime Fransız askerleri arasında yaygınlaşır ve bu küçük pencereyi tasvir etmek için kullanılmaya başlar. Bu Almanca asıllı kelime de Türkçe’ye, Fransızca’dan gelen birçok kelimeyle birlikte – adeta kavimler göçüyle taşınmışçasına – hudutlarımıza gelir, dilimize yerleşir.
- Bağnaz: Bağnaz kelimesi Almanca’daki Banause kelimesinden gelir ve Almanca’daki anlamı kültür, sanat, bilim gibi beşeri ilimlerden nasibini alamamış, yoksun insan anlamına gelir.
- Daniska: 1871-1921 yılları arasında Alman himayesine girmiş Polonya şehridir Danzig. Türkçe’de ise sıfat özelliği kazanır ve „en iyisi, en güzeli“ anlamlarında kullanılır. Yine bir rivayete göre, zamanında Almanya ticari malları Danzig üzerinden gelirse Danzig damgası vurulurmuş. Danzig damgası, zamanla yüksek kaliteli mallarla özdeşleştirilmiş ve halk dilinde daniska olarak yerleşmiş.
- Şinitzel: Schnitzel‘i sanırım açıklama gerektirmeyen bir kelime. Guten Appetit!
- Bitter: Bitter kelimesi Almanca’da acı anlamına gelen bir kelimedir. Yaşanan acı olayları tasvir etmede de kullanılır. Biz sadece çikolatasıyla ilgileniyoruz.
- Şalter: Schalten kelimesi aldığı edata göre açma ve kapama kelimelerinin türlerini oluşturur. Türkçe’deki kullanımı belli büyüklükteki elektrik düğmesi şeklinde.
- Röntgen: Alman bilim insanı Wilhelm Röntgen’in icadı da dilimizde diğer icatlar gibi özünü kaybetmeden yerini almıştır.
- Şnorkel: Hava borusu anlamına gelir. Almanca’da şnorkelle dalma schnorcheln demektir.
- Otoban: Konu arabayla ilgili olunca, Autobahn kelimesinin Almanca’dan geliyor olması bizi şaşırtmıyor.
- Revir: Revier kelimesinin Almanca’da kullanım alanı çok geniş. Biz sadece belli binalarda, mekanlarda hastalar için ayrılmış özel bölüm olarak kullanıyoruz.
- Şilep: Almanca’da schleppen eyleminden gelip; römorkör ya da çekici gemi anlamında kullanılsa da; Türkçe’de şilep, yük gemisi anlamında kullanılmaktadır.
- Tonmayster: Almanca ve Türkçe yazıldığı gibi okunur diyenlere biz de „neye göre, kime göre?“ diyoruz. Zira bakınız, teoride olanın pratiğe geçemeyişinin en güzel kanıtı. Müzik ve ses kaydı işlerinin kalitesini sağlayan insandır Tonmeister.
- Lümpen: Kelimenin Almanca’sı olan Lumpen; yırtık, eski bez parçası, paçavra anlamında kullanılsa da Türkçe’de sosyal sınıflama amacıyla; ahlaki değerlerden yoksun, eğitimsiz, kültürsüz gibi sıfatlarla açıklanabilen bir kelime olarak kullanılır.
- Filinta: Flinte, esasen tüfekten daha kısa, elde taşınabilir ateşli bir silah. Ama Türkçe’ye geçiş yaparken biz ona katma değer vergimizi de eklemişiz. Zira filinta Türkçe’de aynı zamanda güzel erkeği betimlemek için kullanılan bir kelimeye dönüşmüş.
- Mavzer: Mauser, kurucusu Wilhelm von Mauser‘ın adını alan Alman tüfek üreticisi bir firma. Bu markanın çatısı altında birçok farklı model olsa da biz mavzeri dakikada ortalama altı mermi atabilen bir modelini belirtmek için kullanıyoruz.
Türkçe’de, tahminen 100’e yakın Almanca kelime bulunmakta. Bunlar bizim enteresan bulup, sizin için seçtiklerimiz. Umarım beğendiniz.
Auf Wiedersehen!